BİR HAYALE ULAŞMANIN MUTLULUĞU

Bundan tam 9 sene önce…

Eşim Serbü ile tanışmamızın ilk senesinde bu hayal başladı.

İlk kez beraber gezdiğimiz Boat Show da, Jeanneau standında tanıştığımız Metin Çakır hayatımızı değiştirdi. İlk tekne kiralama ve yelken eğitimi alma maceramız böylece başlamış oldu.

 

Eğitimler, ardından yalnız başımıza tekne kiralayıp arkadaşlarımızla seyre çıkmalarla,

macera devam etti. Türkiye kıyıları yetmedi, Hırvatistan ve Yunanistan da da tekne kiralayıp seyre devam ettik. Ekip hep aynı; 8 kişi.

 

Dolanay ailesi, Koçoğlu ailesi ve Toker ailesi.

Hepsi de birbirinden hoşgörülü ve yelkene merak sarmış arkadaşlarımız.

Bu ekiple karaya ayak basar basmaz program sıkıntısı olmaz. Biri bir fikir atar ortaya herkes uygular. Eeee teknede emri komuta zincirinin alışkanlığı olsa gerek….

 

Aynı ekip bizi Fransa – İtalya – Yunanistan – Türkiye seyrinde de yalnız bırakmadı.

Her biri ayrı bir parkura katıldı ve bizim mutluluğumuzu paylaştılar.

 

Evet nihayet Beneteau Gn Md Barbaros Bey”de her sene bana fiyat vermekten kurtulmuş oldu. İlk heyecanla hayalini kurduğumuz tekne; Beneteau Oceanis 311’di,

ardından bu model üretimden kalktı, yerine 323 ü hayal eder olduk. Hatta bir seferinde Turgut Reis marina da sanırım 2002 senesiydi, 1 sene kullanılmış ve küçük geldiği için satılmak istenen bir 323 de aklımız kalmıştı. Alamadık tabii. Paramız bir türlü yetmiyordu. Oradan alıyoruz öbürüne ekliyoruz ama olmuyordu.

 

Sene 2008 Ekim ayı, kriz henüz başlamamış, Serbü”nün eline yüklü bir para geçecek, yelkenli almayı çok arzu ediyor, hatta çocukluğunun en büyük hayali diyebiliriz, ama benim ayakları yere sağlam basan kocacığım bir türlü karar veremiyor. (Her ne kadar dışarıdan bakıldığında gamsız, tasasız ve havaii görünse de malı çok kıymetlidir, parasının değerini çok iyi bilir, sadece iyi yaşamayı sever herkes gibi….)  Neyse lafı dolandırmayalım, ev bakıyoruz, ayakları yere basar dedim ya, önce ev diyor başka bir şey demiyor, neyse kuzen Bahar ın size ev neyinize gerek, geldiniz 43 yaşına artık alın şu tekneyi dürtüklemesiyle karar veriyor ve Beneteau ile pazarlık başlıyor. Bilmiyorum önce bizi ciddiye alıyor mu Serkan Bey, ama, ikinci görüşmede artık 32 ile başlamış olan hikaye 34 ve nihayet 37 ile bitiyor.

 

Kriz haberleriyle Serbü son derece moralsız, hata mı ettik diye sorup duruyor.

Sabah akşam hesap kitap yapılıyor. Bu arada 40 feet de kampanya başlıyor.

Beneteau dan Serkan bey le yaptığı konuşma sonucunda 37 feet tekne az bir farkla 40 feet e dönüşüyor. Bu dönemde badiresiz atlatılıyor ve kriz avantaja dönüştürülüyor ve Serbü rahatlıyor. (Dolayısıyla bende….)

 

Tekneyi kendimiz Fransa dan teslim alıp getirmek istiyoruz.

Önce şubat ayını düşünüyoruz, Serkan beyin iteklemesiyle, Mart sonunda anlaşıyoruz. Fakat artık Beneteau bize kıyamadığı için mi yoksa hakikaten tekne yetişmediği için mi bilemiyorum, bu tarih Mayıs 14 e kayıyor. Harika bir zamanlama imiş meğersem… Öyle güzel ve sakin bir seyir yaptık ki tadı hala damağımızda….